15 Oca 2015

KONUK YAZAR ETKİNLİĞİ 4 / MONTBLANC 32 ve MONTBLANC Daniel Defoe Palm Green Ink

Konuk Yazar Etkinliği' mizin bu ayki incelemesi historian' a aittir.

Merhabalar, ikinci kez sizlerin karşısında konuk yazar olarak bulunuyorum. Geçen sefer yazmış olduğum Visconti Van Gogh kalem ve Visconti turkuaz renkli mürekkep yazısını kendim, dıştan bir gözle okuyunca acaba çok mu nesnel yaklaştim diye düşünmüştüm umarım bu kez siz değerli okuyuculara  daha güzel bir yazı sunabilirim.



Kalemimiz bir öncekinin aksine kült olmuş bir vintage kalem Montblanc no:32 model dolma kalem ve aynı markanın özel seri mürekkeplerinin yeni çıkan renklerinden Daniel Defoe. Şunu söyleyebilirim ki bu kalem devamlı şekilde mürekkepli duran ve kullandığım, en sevdiğim kalemim. 

Montblanc 32' nin benim için bu kadar özel olmasının sebebi tabiki kalitesi ve kullanışlılığının dışında vintage bir kalem olmasindan, tarih kokmasından ve bir ruha sahip olduğunu düşünmemden kaynaklanıyor. Bir antikacıda denk gelip aldığım, ilk bakışta dikkat çeken sadeliği ve şıklığının altında karizmasını da koruyan kalem sıfır olarak değil , oldukça yıpranmış şekilde benim elime geçti ve içinde mürekkep bırakıldığı için uzun süre temizlemek ve uğraşmak zorunda kaldım ama sonunda tarihin tozunu üfleyerek altındaki harikalığa ulaşmış oldum.

*Solda Lamy White with Red Clips (Japan) 2010 Special Edition - Sağda Montblanc No:32

Baktığımızda fiziki olarak ortada bombeleşen (balina formu) yapısıyla dikkat çeken ve boyut olarak da pek büyük denilemeyecek kalemimizin 1961-66 yılları arasında üretildiğini görüyoruz. Reçine gövdeye ve pistonlu dolum sistemine sahip olan No:32'nin uzunluğu 12.7cm,  çapı 12mm ve ağırlığı ise sadece 13.2gr. Benim elime tam uygun gelen boyutları var diyebilirim, bence hemen hemen herkes için ideal ve orantısal olarak da güzel bir kalem.Bunun sebebi olarak da No:32 ve diğer 3x modeller 60'lı yıllarda öğrenci kalemi olarak düşünülmüş olması ve bu yüzden rahatlık ile uç konuları üzerinde çok durmuşlar.


Belirtmek gerekir ki modelin 1970'li yıllarda akrilik gövde ve kartuşlu varyasyonu da piyasaya sürülmüş. Evet geldik kalemi esas özel nitelikte bir kalem yapan özel ucuna , No:31 'in aksine bu kalemde 14k altın ve yarı kapalı bir uç karşımıza çıkıyor, üzerindeki tek ibare altın derecesini belirten 585 rakamları bu yüzden ölçüsünü bulmak da biraz zaman harcadım fakat akıl yürütmek o kadar zor değil tabi ki ve bilgiye ulaşım da öyle. 

Karşılaştırmalar yapıp , satışta olan bu model kalemleride inceleyip ucun KF yani Kugel Fein olduğunu gördüm, yazımında klasik boyutlar olan ne  F ne de M kategorisine sokulamayan bir uç, KF den kastedilen roller hissi yaratan ve yazarken kullanıcıya üst seviye  konfor sunan bir uc demek uctaki yaratılan hafif bombeleştirme işlemi ile kağıda değen kısıma uçta bir top varmis havası verilmiş zaten gördüğüm kadarı ile KF=Kugelfein =Ballfine olarak bir eşitleme de söz konusu. Kısacası müthiş bir uç ve tecrübe.


Son olarak doldurma sistemine gelecek olursam pistonlu doldurma sistemi olan kalemin pistonu zamana meydan okurcasına tamamen yumuşak şekilde dönüp mürekkep çekmenizi sağlıyor ve üzerine kapak vidalarının işlenmiş olduğu mavi bir mürekkep penceresine sahip. Bugün yeşil bir mürekkep tercih etsem de , bu sebepten ötürü genelde mavi tonları kullanıyorum. 


Geldik perşembenin mürekkebine, Montblanc'ın özel limitli serisi olan ve 2014 ikinci yarısında çıkan 'Palm Green' olarak geçen 35ml.lik  Daniel Defoe mürekkep. Bir yeşilsever olarak daha canlı yeşiller olan 'Irish Green' ve Kaweco Palm Green kullansam da Daniel Defoe kendisine yakın bulduğum Diamine Salamender  ve Emerald'a nazaran daha canlı bir yapıya sahip olan sarı alt tabanlı parlak bir mürekkep olduğundan dolayı kullanmaya başladım. 

Tıpkı ıssız bir adada kumsula vuran güneşin parıltısı gibi bu, Robinson Crusoe' un yaraticisina tam da yerinde bir mürekkep ithaf edilmiş ben çok sevdim. Klasik Montblanc mürekkepleri gibi kuru yapıda daha çok Avrupa kalemlerine uygun , hızlı kuruyan ve pek gölgelenmeye sahip olmayan bir mürekkep aynı zamanda.


Yazı örneğini Rhodia Dotpad' e yazmış bulunmaktayım. Yazımın sonuna geldik  bana zaman ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ediyorum umarim ki aydınlatıcı ve sevdiğiniz bir inceleme olmuştur ... 

Saygılarımla;
historian

16 yorum:

  1. İkinci kez aramızda olduğunuz ve bu güzel yazıyı bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederim. MB 32 benim de severek kullandığım dolma kalemlerden... Şans eseri ben de egzotik uç diye nitelendirilen farklı bir uç türüyle edindim bu zarif kalemi... D uçlu olsa da benim 32' im sizinki gibi oldukça akıcı yazıyor. Mürekkebin rengi de benim favorilerimden yağ yeşili tonlarında... Bir sonraki yazınızı iple çekmekteyim. Tekrar çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende yazıma ikinci kez ev sahipliği ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Bir çok uç seçeneği olan modelin her birisi kendine özel ve harika gerçekten , dolma kalemseverlerin deneyimlemesi gereken bir tecrübe.Bende tekrardan çok teşekkür ederim sayın mürekkep faresi.

      Sil
    2. Sevgili Historian
      Kalemin bakımı ve temizlenmesi ile alakalı bilgileri sizden nasıl alabilirim.
      Teşekkür ederim.

      Sil
    3. Merhabalar Salih bey , genel itibarı ile kalemleri hazır ılık suda yıkayarak veya bekleterek temizliyorum , fakat böyle temzilenmesi uğraş isteyen kalemleri ise bir bardak ılık suya ufak bir damla gliserin veyahut bulaşık detarjani damlatarak temizlemek gerekebiliyor , pistonlu dolma kalemlerde bu suyu kaleme doldur boşalt işlemini tekrarlayıp ve ucu suda kalacak şekilde bekletip sonra iyice yıkamak bu işlemin aşamaları nı oluşturuyor. Ben teşekkür ederim iyi günler.

      Sil
    4. Bende 32 Kervanına katıldım. En yakıştırdığınız mürekkep hangi marka öneri alabilirmiyim ?

      Sil
    5. Hayırlı olsun , Aurora blue favori mürekkebim Mb32 de burada da incelemesi yapılmıştı yakın zamanda , tavsiye ederim şiddetle :)

      Sil
  2. Marka gozetmeksizin o donem yapilan her is ciddi calismalar sonucu ortaya ciktigindan olsa gerek zamana meydan okumakta ve halen hayranlik uyandirmakta.Sadece Kalemin degil ucun da ozel olmasi arkadasin deyimiyle sukela olmus :)
    Dogrusu murekkebi biraz daha parlak umuyordum, inceleme icin tesekkurler. Bu arada 585 ibaresi kuyumlarda milyem hesabi olarak bilinir ve altinin saflik derecesini belirtir %58,5 saf altin geri kalaninin kiymetli metaller oldugu bir alasim manasinda kullanilir.Daha asina oldugumuz ayar karsiligi 14 tur. Saf( has) altin 999,9 ve 24 ayar kabul edilir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet o yılların kalite anlayışı bugünlerde ki illa bir yere kıymetli taş koyma gereğini hisseden kalite anlayışından çok daha farklı , sade ve güzel... Benim de bir kuyum geçmişim oldu ama elbette vermiş olduğunuz detay birilerine faydalı olacaktir. Begeniniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim. :)

      Sil
  3. Elinize sağlık, çok güzel bir inceleme olmuş, yazınız da çok güzelmiş:) bu arada bu etkinliği düzenleyen blog sahibesi mürekkep faresi'ne de teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmenize çok sevindim , yorumunuz içinde ben teşekkür ederim :)

      Sil
  4. Nevi şahsına münhasır bir yazı ile güzel bir inceleme olmuş. Mürekkepfaresi'nin katkısı ile sizlere teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaman ayırıp okuduğunuz ve görüşünüzü dile getirdiğiniz için teşekkür ederim.

      Sil
  5. Çok güzel bir inceleme olmuş. Ne varsa eskiler de var... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende aynı düşünüyorum , bu ara daha da arttı vintage sevdam. Çok teşekkürler :)

      Sil
  6. eskilerde bir ruh var.eskilerin bir tarzi bir karakteri bir kendine munhasir halleri var.daha cok ve daha ucuza nasil uretirim kaygisiyla degil daha kaliteli ve daha zarif nasil yapabilirim kaygisiyla uretilmisler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle öyle, sade ama tamamen karakter sahibi kalemler. Tabi kalemin yıllardır kimin ellerinden geçtiği, neler yaşadığıni düşünmek de benim çok hoşuma gidiyor, tarihi elimle tuttuğumu hissediyorum vintage kalemlerde. Ben de bir gün olmayacağım fakat kalem başkasının eline gecicek belkide, bunları düşünmek güzel... Katkınız için teşekkürler.

      Sil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.