Sailor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sailor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Haz 2016

SAILOR 1911 Young Silver - SAILOR Jentle Ink Dorcus hopei


Bu hafta benim gibi uzak doğu dolma kalem ve mürekkeplerini sevenler için hoş olacağını düşündüğüm bir ikili tercih ettim...

Haftanın dolma kalemi ve mürekkebi Sailor'dan.... Dolma kalem Sailor 1911 Young Silver, mürekkep ise Sailor Jentle Ink Kingdom Note Dorcus hopei binodulosus...


1911 Serisi kalemler ünlü Japon markası Sailor' ın en çok bilinen serilerinden birisi... Üst modellerinin farklı uç seçenekleri ve ergonomik gövdeleri tercih edilmelerinde en önemli etkenlerden birisi olsa da ben bir türlü ısınamadığımdan koleksiyonumda olanla bir süre önce yolları ayırmıştım... Daha sonra daha düşük bütçeli ve bana göre daha kibar olduğunu düşündüğüm serinin bu 'young' modeli ile karşılaştım ve bir şans daha vermek istedim... 

Sunumuna baktığımızda kutu içeriğinde kartuşların yanı sıra konvertörü ve kullanım talimatları bulunuyor...

AS reçine -SAN diye de bilinen bir çeşit plastik malzeme- gövdeli bu uzun ince kalemin rodyum kaplama silver modelinde siyah ve transparan mavi renkleri mevcut, altın detaylı modelinin ise siyah ve kırmızısı... Gövde oldukça rahat bir tasarıma sahip, klipsi biraz kısa seçilmiş... Kalemin tasarımında bana göre tek eksik yanı klik sistemli kapanan kapağının tepesinde Sailor'ın o hoş çapa logosunun olmaması... Kapak tepe ve gövde bitişi siyah olarak bırakılmış...


Dolma kalemin boyutlarına bakalım dilerseniz;

-Kapalı haliyle; 13,6 cm
-Kapaksız haliyle; 12,2 cm
-Kapağı arkasına iliştirdiğimizde; 14,5 cm
-Ağırlığı; 15 g
-Gövde çapı; 15 mm


Dolma kalemin ucu çelikten yapılma... 1911 Serisinin altın uçlu kalemlerinin aksine 'young' serisinde çelik uç kullanılmış... 

Çelik ucun performansı da altın uçla yarışır nitelikte şaşırtıcı derecede iyi... İlk mürekkeplediğim andan itibaren takılma, cızırtı veya benzer bir problem yaşamadım... Uç seçeneklerinde F,M ve B bulunuyor... Benim tercihim M'den yana oldu...

Ergonomik oluşu, şık tasarımı ve iyi bir uca sahip oluşu günlük kullanımda tercih ettiğim kalemlerden biri olmasını sağladı... Mürekkeplemek için daha çok konvertörü kullanıyorum...


Dolma kalem kullanmaya başlayıp biraz süre geçirdikten sonra bu büyülü dünyada oldukça fazla çeşit mürekkeple karşılaşıyorsunuz... Bugünkü mürekkep de bunlardan biri... 

Farklı mürekkep şişelerine karşı zaafım olduğundan, Sailor Jentle Ink'in her yıl sınırlı sayıda satışa sunulan Kingdom Note mürekkeplerinden biraz da benim mesleğimle ilgili olan böcek(insects) isimli şişelerinden bir arkadaşım vasıtasıyla edinmiştim... 

Araya başka mürekkepler ve kalemler girdiğinden maalesef bu hoş mürekkebi blogda anlatmayı unutmuşum... Insects serisinde 5 mürekkep bulunuyor... Bugünkü yazıda bahsedeceğim mürekkep ismini geyik böceğinin latincesinden almış... Ek bilgi olarak söylemeden geçmeyim geyik böcekleri Japonlar'ın evlerinde besledikleri böceklerden birisi...


Alt tonlarında siyahın yanı sıra şişe kenarlarından ve havlu kağıttan da göreceğiniz üzere hoş bir yeşil barındırıyor... Uygun kalem ve uç kombinasyonunda gölgelenme sırasında yeşil parıltılara rastlayabiliyorsunuz...

Oldukça ıslak ve pigmentasyonu yüksek mürekkeplerden... Kalemden temizlenmesi biraz zor oluyor maalesef... Yine de koleksiyonumda bir şişesinin bulunmasına memnunum:) 


Yazı örneğinde Rhodia Dot Pad kullandım... Mürekkebi adını veren 'geyik böceği'ni merak edenler için de böyle bir paylaşım yapmayı uygun buldum:)

Herkese iyi haftalar dilerim...





12 Şub 2015

KONUK YAZAR ETKİNLİĞİ 5 / SAILOR Procolor 500 Sakura ve Le Color Defter

Konuk Yazar Etkinliği' mizin bu ayki incelemesi Ferzan Özyaşar(farlimas)' a aittir.


Sevgili mürekkep-perverler, sıradaki incelememiz gene Uzakdoğu tutkunları için geliyor… Şahsen pek bir hayranı olduğum Sailor markasının, 1911 serisine ulaşımı yoldaki yüksek maliyet kasisleriyle sekteye uğrayan (ya da siyah, lacivert ve bordodan daha neşeli renkler peşinde koşan) dolmakalem meraklıları için ürettiği, Procolor 500 serisinden bir kalemle karşınızdayım. Bu serideki kalemlerin çoğunun tutma yeri siyah. Bu renk farkı, bende çok spor bir his yarattığı için, tamamı aynı renk olan modellerinden birini tercih ettim. 

Sakura’nın rengi, adının hakkını veriyor: kiraz çiçeğinin o beyazla pembe arası uçuk rengine sahip. Diğer fotoğraflarda olduğundan daha bej çıktığı için, bir de beyaz fotokopi kâğıdının üzerinde çektim ki rengi tam anlaşılsın.


Uçuk pembeliğini çok sevmeme rağmen, gövdenin açık rengi nedeniyle, kapak vidasının olduğu kısımda, temizlenmesi zor mürekkep lekeleri oluşabiliyor. Leke miktarına dair daha iyi bir fikir vermesi açısından temizlemeden fotoğrafladım. 

Paketi açarak adım adım ilerleyelim incelememize doğru: aradaki 3 kat fiyat farkına rağmen Procolor, 1911 serisiyle aynı resmi görünümlü, lacivert kutuda geliyor. İçinden bir adet kartuş ve dönüştürücü çıkıyor. Kutuyu açarken, ailemize benden takribi 10 sene evvel katılan, ilerleyen yıllarda kâğıt kalem tutkumun lokomotifi olacak olan, ortalarda dolaştırmaya kıyamadığım için şu an aile evinde ikamet eden, pek sevgili M uçlu siyah 1911’imi hatırlayarak, içleniyorum. “Belki” diyorum, “bu da perdah, mürekkep seçmeden, insanı huşu içerisinde bırakan bir yazım sağlayacak. Hem rengi de pek güzel, ucu gibi incecik bir kiraz çiçeği pembeliği var.


Aylardan Temmuz, sıcak bir sınır ilçemizde, ücra bir ofisteyim. Yanımda şişe mürekkep yok. Kalemle beraber gelen siyah kartuşu heyecanla yerine iteliyorum. Ve fakat, olmuyor, olamıyor. “Nerede o akıcılık? Nerede o tatlı his?” diye hüsran içerisinde yazmaya çalıştıkça, kalemden kesik kesik çizgiler ve hışır hışır bir sesten başka şey çıkmıyor.  İşte o an anlıyorum o aradaki devasa fiyat farkının nedenini. Görülen o ki, gövde dizaynıyla olsun, uç yapısıyla olsun, 1911 serisinin, 14K altın yerine çelik uç kullanılmış bir nevi kopyası olan Procolor 500 gibi nispeten ucuz modellerde, uçlarına gösterdiği özenle bilinen Sailor markası, kalite kontrolünü es geçiyor! Merak edenleriniz için belirtmek isterim ki, aynı sorunu birkaç kişiden daha dinledim ve Clear Candy serisinde de ciddi bir akış problemiyle karşılaştım.

Kalemi yıkıyorum, ara ara çeşitli mürekkeplerle yeniden deniyorum ama olmuyor. Artık iyiden iyiye sinirliyim, ama yılmıyorum. Uzun zaman sonra bir akşam alıyorum elime mücevherci merceğini, görüyorum ki uçların biri Mersine, diğeri tersine gidiyor. Parmaklarımı mürekkep içinde bırakmak suretiyle hizalıyorum ama ı-ıh, gene bir akış sorunu var. Risk almaya karar veriyorum, bu sefer de ucu tırnak üzerinde esnetmekle başlayan ve giderek vahşileşen çeşitli yöntemler kullanarak, uçla damağı mesafeli bir ilişkiye davet ediyorum. Güvenilir, orta ıslaklıkta bir mürekkep akışı başlıyor. Ve sonunda o aradığım, özlediğim, buz pateni yaparcasına yazı yazma hissine kavuşuyorum. 


Kalem F uçlu bir Uzakdoğu kalemi, yani Batı standartlarında EF inceliğinde yazıyor. Benim tamirat çalışmalarımdan sonra, yanımda olmadığı için fotoğraflayamadığım Pilot 78g’nin F ucundan çok az daha kalın yazmaya başlasa da, hala 1911 serisinin M ucundan çok daha ince bir hatta ilerliyor.

Yaşar Kemal ustamızın resimde görülen alıntıları, kalemin içinden çıkan siyah kartuşla yazıldı (evet, inanmazsınız, 6 ayda kurumadı o kartuş). Defter ise, pek çok kırtasiyede çok uygun fiyata bulunabilen, Le Color markasının 70 gr kâğıtlı, spiralli, öğrenci dostu defterlerinden biri. Dolmakalemle, imajından beklenmeyecek şekilde uyum sağlıyor. 


Daha kalın uçlu kalemlerde dahi, kırçıllanma, mürekkebi dağıtma gibi kusurları yok. Arka sayfada ise gölgelenme dışında bir problem yaratmıyor. Benzer klasmandaki kardeşlerinden farkı, kâğıdının sarı ya da krem yerine beyaz olarak da bulunabilmesi. Defter sirkülasyonu yüksek, bütçesi düşük tüm dolmakalem severlere tavsiye ederim. Soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak yazılar dileğiyle…

Ferzan Özyaşar (farlimas)