Konuk Yazar Etkinliği'mizin bu ayki yazısı Harika' ya aittir.
İlk başta sadece yazıyı güzel
göstermesi açısından italik yazma zevkini doya doya yaşamama rağmen iştahımı
doyuramadığım için başka kesik uçlu kalemlere de sahip olma gayretine yöneldim.
Tam da buradan sonra, ne kadar pahalı bir zevkimin olduğunu başka başka dolma
kalemlere hayranlıkla bakıp ”benim olmalı!” derken ziyadesiyle keşfettim...
İnternette hep karşıma “stub”
sözcüğü çıkıyordu. Sözlük anlamı “kesilmiş, kesilmiş ağaç kütüğü”, hatta
“sigara izmariti” olan kelime aslında “stub italik” tamlamasının kısaltılmış
kullanımı... İtalik kalemlerin uçları hafiften yuvarlak olurken tam da
incelemekte olduğumuz kalemimiz gibi uçlar stub yani kesik uç kalem oluyor...
Lamy uçları ise “İtalik Uç” sınıfına güzel bir örnek bence...
Kalemimiz plastik gövdeli,
kullanılan malzeme bildiğimiz en hafif plastıklerden ve oldukça mat ve
kadifemsi bir tutuşu var ve kalemi tutmak rahatsız etmediği gibi eli de
terletmiyor. Grip kısmı parlak metal olarak kromdan istifade ile aldukça ağır
yapılmış. Bu oldukça hoşuma gitti çünkü ağırlık merkezi grip kısmında kalmış ve
kullanımı oldukça kolaylaştıran bu basit fiziksel durumla oldukça dengeli bir
kalem haline gelmiş.
Anladığım kadarı ile Manuscript çelik uçları ile
bilinen geleneksel bir dip kalem firması olup İngiltere Shropshire kasabasında
kurulu yadigar bir fabrika imiş. Günümüzde ise sadcece o uçlar için gövde
imalatı yapıyorlarmış. Kalemimizin gövdesi ise Almanya’da üretiliyormuş…
Ölçülerimize bakacak olursak; kapaklı uzunluğu 139.1 mm, kapaksız uzunluğu 123.6 mm, kapağı arkasına iliştirildiğinde, 149.9 mm, gövde ağırlığı 20 g ve kapağı sadece 4 g... Paketini açınca
en çok sevindiğim şey konvertörünün beraberinde olmasıydı. Malumunuz konvertör
ya da pompalar başlı başına ”baha”sıyla bizi çok yoruyorlar...Kapağında klipsin hemen altında göze
oldukça güzel görünen bir matlıkta Manuscript logosu mevcut. Gövde sonunda
küçük bir kapağımız var ve sanıyorum akıtma durumuna karşı temizlik kolay
olması için yapılmış...
Ucumuz çelik, üzerinde çift daire içine alınmış
Manuscript logosu ve büyük harflerle yazılmış England yazısı mevcut. Kalınlık
yazılmamış olmakla beraber yaptığım karşılaştırmalar ve internet incelemeleri
sonucunda 1.1 olduğunu değerlendirmekteyim. Üzerinde tek kanal bulunmakta ve
mürekkep deliğinin olmaması oldukça dikkat çekici. Görüntü olarak hoşuma da
gitti doğrusu. Ucun grip kısmına girdiği yerde, etrafını yüzük gibi saran
şeffaf gri bir plastik mevcut. Bu parça özellikle açık renklerde içindeki
mürekkebin rengini ele veren hoş görünümlü bir malzeme olmuş.
Kalemin her şeyi kusursuz gibi olmasın,
beğenmediğim yönleri de oldu tabii… Öncelikle konvertör takılı iken mürekkep
çekmiyor, muhtemelen içindeki yay tüzünden. Konvertörü kendi başına mürekkebe
daldırıp çekmek ya da enjektör ile mürekkep doldurmak ta zor değil hani… Konvertörü takınca hemen mürekkep gelmiyor, başaşağı yarım saat kadar tutunca
mürekkep oldukça akışkan geliyor. İlk denememde konvertörü sıkmıştım. Resmen
mürekkep gölü aktı kağıda…
Oldukça akışkan bir uç-damak yapısı var. Kullanılan
mürekkepte göz önünde tutulmalı bence. Yazım son derece başarılı, hiç kuruma ya
da tıkanıklık yapmadı. Sert olmasına rağmen bastırmalara tepki veriyor ve
kalemi döndürerek değişik karakterlerin çıkmasına müsaade ediyor… Uç ile ilgili
tek beğenmediğim şey, yan çekişlerde kağıdı kesen bıçak gibi cızırdıyor ve
takılıyor… Ancak zannediyorum, imalatçılar 45 dereclik açıyı düşünerek
tasarladıkları, kalem ucunu uygun açı ile tutunca kağı üzerinde yağ gibi
aktığını da belirteyim…
Genelde kalemlerin karakterine göre mürekkep
kullanmak istesek te bu kalemde kullandığım mürekkepler siyah ve mavi tonları
idi ve beni çok ta tatmin etmedi. Derken bir gün okuduğum kitabın altını çizmek
üzere açık bir renk kullanma hevesi sardı. Biraz da baklanmayani çıkarayım diye
Diamine mürekkeplerinden Filamingo Kırmızısı kullanmayı tercih ettim. Her ne
kadar kırmızı yazsa da o güzelim bir pembe ve oldukça da gösterişli
diyebilirim…
Yazı için Rhodia noktalı not defterini kullandım.
Yıllar önce tanıştığım, yalnız bir gazeteci dostumun yedinci kitabından bir
şiir ile satırlarıma son veriyorum.
Saygı ve sevgilerimle…
Kalemin sunumunu çok beğendim, farklı ambalajlar kalemleri daha da hoş gösteriyor. Benim en büyük eksikliğim farklı uç seçeneklerine pek yer vermeyişim, blogta kaligrafik uçtan bahsederek bu eksikliği birazcık kapatmış olduğunuz için ve de güzel anlatımınız için çok teşekkür ederim:)Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilSayın Mürekkep Faresi, rengarenk, dopdolu, nazik ve dolmakalem/mürekkep dünyasındaki teşvik edici bloğunuzda bana yer ayırdığınız için teşekkür ederim.
Silİnceleme güzel olmuş, elinize sağlık. Ben kartuşa siringa ile murekkep çektiğimde,karasu taktıktan sonra sonra kalemi bir iki saniye murekkebe batırıp öyle yazıyorum. Daha sonrasında murekkep geliyor hemen. Güle güle kullanın.
YanıtlaSilTeşekkür ederim Emre Bey. Instagramda Mürekkep Faresi yanında sizi de takip ediyorum, tavsiyeniz için çok teşekkür ederim, saygılarımla.
SilTeşekkür ederim Emre Bey. Instagramda Mürekkep Faresi yanında sizi de takip ediyorum, tavsiyeniz için çok teşekkür ederim, saygılarımla.
SilBu yazı için teşekkür ederim. Kesik uç ile ilgili cesaretimi arttırdı.
YanıtlaSilKesik uç hep beni korkutsada alıp biran önce denemekte fayda var.